2019 yılının ilk günlerinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüsü birkaç ay içinde bütün dünyaya yayıldı. Virüsün ortaya çıkmasının üzerinde 8 ay gibi bir süre geçmesine rağmen hala tam olarak tedavi amaçlı kullanılabilecek hazır bir aşısı mevcut değil. Dünyanın farklı yerlerinde ki üniversiteler, araştırma tesisleri korona virüsü için aşı geliştirme çalışmalarına hızla devam etmekteler.
Şimdiye kadar aşının geliştirildiğine dair farklı yerlerde çıkan haberlere rağmen elle tutulur herhangi bir gelişme yaşanmadı. Aşının geliştirilme sürecinin uzaması her geçen gün insanlık için maddi ve manevi bedeller ödetmekte. Geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ülkesinde aşının geliştirildiğini duydu ve hatta kızı üzerinde bile denendiğini söyledi.
Rusya, kendi üretimi olan bu aşıya SputnikV adını koyduğunu duyurmuştu. Ancak Rusya’nın ürettiği bu aşı hakkında çok fazla soru cevapsız kalmış durumda. Dünyanın farklı yerlerinde ki bilim adamları aşı geliştirme çalışmalarında sona gelindiğini ve önümüzde ki Ekim ayından itibaren acil durumlarda kullanılabilir hale geleceğini söylüyor.
Aşı geliştirme çalışmaları sürerken ayrıca aşıların deneme testleri de her geçen gün daha da artmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Biontech ve Pfizer firmaları aşıları 11 kişinin üzerinde test ettiklerini açıkladılar. Firmanın yaptığı açıklamaya göre aşının test edildiği insanların büyük çoğunluğu Latin Amerikalı veya Afrika kökenli.
Geliştirilen aşıların çocuklar üzerinde ki etkisi merak konusu ve bu yüzden aşıların çocuklar üzerinde nasıl test edileceği konusunda bir bilgi mevcut değil.
Aşı Çalışmaları Neden Uzun Sürüyor?
Çin’de ortaya çıkıp ülkemiz dâhil 200’ün üstünde ülkeye yayılan ve küresel bir salgın haline gelen korona virüsü vakaları geçtiğimiz günlerde 25 milyonu geçti. Resmi verilere göre dünya genelinde korona virüsü yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı 846 bini geçmiş durumda. Birçok ülkede ikinci bir dalganın başlaması bekleniyor ya da ikinci dalga korkusu yaşanıyor. Aradan geçen 8 aya rağmen aşı çalışmalarının nihayete ermemesi ülkeleri zor ve çaresiz kılıyor. Alınan önlemlere rağmen çoğu ülkede vaka sayıları hala 1000’in üstünde. Ülkemizde de her geçen gün artan vaka sayısı uzun zaman sonra 1500’lerin üstüne çıktı.
Sürecin uzaması artık çoğu insanı geriyor ve karamsarlığa itiyor. Virüsün yayılmaması için hükümetlerin aldığı önlemlere uyulmuyor hatta bazı ülkelerde bu önlemler protesto ediliyor. Çoğu insan evde hapis hayatı yaşamaktan bıkmış durumda.
Özellikle yaşlıların uzun bir süre içerde hareketsiz kalması başka hastalıkların tetikleyicisi olmuş durumda. İnsanlık tarihinde farklı zamanlarda ortaya çıkan salgınlara karşı geliştirilen aşıların farklı yan etkileri olmuştu bazen bu aşılar insanları felç bile bırakmıştı.
Bu yüzden korona virüsü aşıları geliştirilirken insanlara zarar vermemesi için çalışmalar yürütülüyor. Çok fazla test aşaması yapılıyor. Bütün bu durumlar süreci daha uzun kılıyor. Bu yüzden çoğu bilim adamı korona virüsü ile birlikte yaşamamız gerektiğini söylüyor.
